Powered By Blogger

12 Şubat 2011 Cumartesi

Hiç Tanınmayan REBAB'ı tanımanın zamanı gelmedi mi?


İlk merakım we ders almaya başladığımdan itibaren Rebab'ı anlattığım herkesin sorduğu tek soru - rebab nedir? ... Madem bloğum öğrendiklerim üzerine bende ilk önce rebab'ı tanıtmaya karar werdim.. Bu durumu  Öss eğitimine benzetiyorum; önce temeliniz güçlü olsun ki daha sonrasında anlattıklarımı iyice kawrayabilesiniz:))

Sizleri çok sıkmadan, günlük yaşantımda rebab üzerine yaptığım muhabbetlerden we ilgimi çekiş macerasından yola çıkarak anlatmaya çalışıcam... .......
Öncelikle rebab, bir gece yarısı uyumak üzereyken sıcacık yatağımın içinde tabi bi yandan da tw keyfi yaparken TRT Müzik kanalı'nda yayınlanan bir belgeselde inceden inceden bi name duymamla dikkatimi çekti. O belgeselde ney(o da çok sewdiğim bir estruman) we rebabtan önceki çağlarda psikologlar olmadığı dönemlerde insanları onun sesiyle telkin edebildikleri, bunu da sağlayan şeyin insan sesine çok benzer bi sese sahip olmasından bahsediliyordu. We çok değer werdiğim Ömer Tuğrul İnançer'in de o belgeselde çıkıp rebabı anlatması ayrıyetten bir daha ilgimi çekmesini sağladı. Bu durumu ertesi gün babama anlattığımda kendisinin de çok memnun olurum sözleri üzerine rebab'la haşır neşir olmaya kadar werdim.. İnternet üzerinden araştırarak sewgili hocam Mehmet Ünal'a ulaştım, şanslıyım ki kendisi aynı zamanda İsmek'te de yaylı çalgılar bölümün de hocalık yapıyor. Mehmet Ünal ile görüştükten sonra kendisinin Beykoz Çawuşbaşı'ndaki atölyesine gittim ama ne gitmek:)) öyle bir atölyeki otobüsle belli bir yere kadar geliniyor daha sonrasın da yürü yürü bitmeyen bir yol.. ben Mehmet Hoca ile ilk kez o gün tanışacağımdan siz zahmet etmeyin yürürüm inceliğini gösterdim ama emin olun sonraki gitmem de hocam ayıp olmazsa gelip alabilir misiniz dedim :)) Mehmet Hoca, o ilk günkü çileli yürüyüşümü hala takdir eder ( ha bir de dişçiden çıkıp gitmiştim ağzım burnum yamuk vaziyette) :))))) Mehmet Hoca'mın kendi elceğiziyle yaptığı rebab'ı satın alıp, bir de İsmek'te kendisinin eğitim werdiği kursa kaydolmamla beraber Rebab çalma serüwenim başlamış oldu :D 

*** Rebab'ta öyle bir tını war ki; yanınızda çalarken bile ses sanki dağların arkasında geliyormuşcasına bi his uyandırıyor... Gözlerinizi kapatarak kendinizi bu büyüye kaptırıp, ruhunuzu dinlendirmenizi tawsiye ederim:)))
Dinlenmiş gönüllerde buluşmak üzere, sewgiyle kalın :)))

Hoşbuldum:D

Yupiieee artık bir blogum war diye sewinmekle yazıma başlamak istiyorum. Önce twitter dünyasını bana aşılayan sewgili arkadaşım Gözde, bugün de blog dünyasını aşıladı we göründüğü üzere artık bir blog sahibesiyim. Twitter'ı bi newi dertleşme, içimdekileri döküp saçma aracı olarak kullanan ben, blogcuğumu da "öğreniyorum"başlıklarım adı altında edindiğim hobilerimi aktarmak amacı ile kullanacağım:))) gerek foto gerek rebab gerekse müzik derslerim de oluşan ilginç olaylar we ya fotoları paylaşıp kafa dağıtmak niyetindeyim.. belki ben öğrenirken size de öğretirim!! sewgiler .. :))))